
Bildiğiniz gibi Sony’nin uzun zamandır beklenen oyun konsolu Playstation 4, 13 Aralık 2013’de resmi olarak ilk kez Türk oyun severlerle buluştu. 12 Aralık gecesi uzun kuyruklar oluşması ve insanların -10 derece soğukta saatlerce sırada beklemesi hatta bazılarının gece 12’de satışa çıkacak bu konsol için sabah 10:00’da sıraya girmesi, konsolun oyuncular için ne kadar önemli olduğunun göstergesi. Hatta öyle ki resmi fiyatı 1.399 TL olan bu konsol şu an kara borsada 2.500 TL’den alıcı bulunuyor. Ben 12 Aralık gecesi sıraya girip resmi fiyattan konsolu alan şanslı oyunculardan biriyim. O gece herkes gibi bende çok heyecanlıydım. Kafalarda hep aynı sorular. Uzun süredir hayalini kurduğumuz bu Ps4 acaba nasıl bir şey olacaktı? Hala Ps3 oyunlarının grafiklerine bile hayranlıkla bakarken, yeni nesilde nasıl grafiklerle karşılaşacağız? Acaba beklentilerimiz karşılanacak mı? Tüm bu sorularımızın cevabını almaya saatler kalmıştı. Bizim sırada beklediğimiz yere toplamda 60 adet Ps4 gelecekti ve sırada 100’e yakın oyuncu bekliyordu. Geç gelenler, birinin alamaması durumunda yedek olarak beklemekteydi. Üstelik bu sıra AVM’ye gelen insanların şaşkın bakışları arasında, başta da belirttiğim gibi -10 derecede soğukta dışarıda yapılmıştı. Havanın soğuk olması ve satışa çıkacak olan Ps4 sayısının yeterli olmaması sinirleri iyice geriyordu. Heyecan doruktaydı. Neyse ki hiçbir sorun çıkmadan gece 12’de satışa çıkan 60 adet Ps4 oyunculara satıldı ve hızlı bir şekilde herkes evinin yolunu tuttu. Herkes gibi bende konsoluma kavuşur kavuşmaz eve koştum. Eve vardığımda saat gece 01:30’u gösteriyordu. Normalde erken yatan biri olmama rağmen heyecandan mıdır yoksa soğuğun etkisinden mi bilmiyorum, hiç uykum gelmemişti. Neden acaba!

Kutuyu açtıktan sonra ilk dikkatimi çeken şey yeni kumanda oldu. Yeni oyun kolu PlayStation 1’den bu yana neredeyse 15 senedir değişmeyen DualShock’lardan çok daha farklı bir kumandaydı. DualShock 4 ilk bakışta normal kollardan biraz büyük olduğu için ağır bir şeymiş izlenimi yaratıyor fakat tam tersi oldukça hafif ve rahat. Ps3 kumandasında oyuncuların en çok şikayetçi olduğu özelliklerden L2 ve R2 tuşları (basarken parmaklarınızın kayması problemi) bu kumandada düzeltilmiş. Artık parmaklarımız hiç kaymadan rahatça basabiliyoruz bu tuşlara. Bu kumanda da 15 yıldır var olan start ve select tuşları kaldırılmış yerine options ve share tuşları gelmiş. Options tuşu eski start tuşunun aynısı. İşlevi bire bir aynı ben şahsen hiçbir fark göremedim. Kumandanın ortasında dokunmatik bir kısım var. Bu kısmın en çok kullanıldığı yer ise playroom. Bu dokunmatik alan bazı oyunlarda da eski select tuşu yerine kullanılabiliyor. Örneğin Assassin’s Creed 4’te haritayı açmak için Ps3’de select tuşuna basıyorduk. Bunda da dokunmatik alana basınca açılıyor harita. Dokunmatik özelliği Killzone Shadow Fall’da yardımcı robot’a komut seçmede işe yarıyor. Şu an çok yerde işlevi olmayan bir özellik. Ama ilerleyen zamanlarda daha çok kullanılacağını düşünüyorum.

Ayrıca kumanda da bir de multiplayer oyunlarda takım arkadaşlarımızla konuşabilmemiz için bir kulaklık girişi yapmışlar (Bu kulaklık kutuya dahil, ayrıca almanıza gerek yok). Takıyorsunuz ve sesler oyun efekleriyle karışmadan hem kulaklıktan arkadaşlarınız konuşabiliyorsunuz hem de oyunu oynayabiliyorsunuz. Kumanda da en çok hoşuma giden özellik ise kumandanın ortasındaki hoparlör oldu. Bu hoparlör bazı oyunlara apayrı bir hava katıyor. Örneğin Killzone Shadow Fall’da bir yerde ses kaseti bulduğumuz zaman bu kasette kayıtlı ses bizzat kumandamızdan geliyor ve sanki gerçekten elimizde bir ses kayıt cihazı varmışta ordan dinliyormuşuz gibi bir hava katıyor oyuna. Benzer şekilde Knack oyununda da etraftan yadigar bulduğumuz zaman yadigarları toplama sesi kumandadan geliyor. Bunun dışında kumandanın ön tarafı ışıklandırmalı. Bu ışıklandırma oyun içi duruma göre değişebiliyor. Örneğin oyun sırasında mavi yanarken öldükten sonra bir anda kırmızı yanıyor veya loading ekranı çıkınca yeşil yanıyor. Her oyuna olmasada, Killzone’da bu renk değişikliklerine denk geldim. Kumandanın tek kötü yanı şarjının yine çabuk bitmesi. Eski Xbox 360 kumandasının şarjı günlerce gidebilirken bu yine birkaç saat içinde bitiyor.
Her neyse. Kol üzerindekine benzer bir ışıklandırma cihazın kendisinde de mevcut. Cihazın üstünde çizgi şeklinde görünüyor. Mavi,beyaz veya sarı yanıyor genelde. Bu ışıklandırma renkleri konsolun çalışma durumuna göre değişiklik gösteriyor. Zaten cihaz aslında tasarım olarak baya güzel. En azından ezeli rakibi Xbox One’dan daha güzel. Yalnız kutudan çıkardıktan sonra beklediğimden daha büyük be ağır olduğunu fark ettim. Normalde resimlerde süper slim bir cihaz gibi görünüyordu. Bunun en büyük sebebi de kısa olması ve köşeli tasarımından dolayı ince gözükmesi. Fakat göründüğü kadar küçük bir cihaz değil aslında. Tamam yüksekliği az ve ince ama derinliği baya var. Açma kapama ve disc çıkarma düğmeleri ise yok gibi bir şey. O kadar küçük ve ince yapmışlar ki düğmelere basıp basmadığınızı anlayamıyorsunuz . Çoğu kez basabildim mi acaba diye tekrar tekrar dokunduğum oldu disk çıkarma düğmesine. USB girişleri ise PS3’e göre daha rahat olmuş. Fat ve Slim kasa PS3’lerde usb yerlerini bulmak daha zordu. Bunda ise kolayca takılabiliyor bellekler. Üstelik bu usb girişleri, düğmeler ve disc okuyucu kısmını tasarımla o kadar güzel birleştirmişler ki varlar mı yoklar mı belli bile değil. Cihaz tam bir bütün gözüküyor, oldukça şık bir tasarımı var. Bu arada konsol 500 GB’lık depolama seçeneğine sahip. İleride daha farklı seçenekler sunulacaktır. Şu aşamada 500 GB işinizi görecektir. Lakin oyunlar ve arayüze hızlı bir şekilde erişmek isteyen oyuncular hibrit bir disk ile değişim yapabilirler. Zaten çok kolay değiştirmek. Bu konuda forumdan faydalanabilirsiniz. Bu arada 500 GB bir disk 465,6 GB‘lık bir alan sağlar. PlayStation 4 bu alanın yaklaşık 408 GB‘lık kısmını sizin kullanımınıza sunuyor. Geri kalan alan ise sistem ve video paylaşımı için ayrılıyor. Yani incelemelerde 408 GB’lık kullanılabilir alanı görüp ’500 GB’ın 100 GB’ı nereye gitti’ diyenlerin disk kapasitelerini öğrenmesi gerek diye düşünüyorum.

Hoşlanmadığım yanlarına değinecek olursam, son 15 dakikayı sürekli kayıt etme özelliği ve kumanda üzerinde ki share tuşu cihazın bana göre olumsuz yanları. Her oyuncu yaptığı her şeyin kaydedilmesini veya görünmesini istemeyebilir. Bende onlardan biriyim. Şahsen özellikle Playroom’da kameranın sürekli kayıt yapması beni rahatsız ediyor. Kaydedilen videonunda silinmesi ayrı bir zahmet. Direk videoda seçeneklere basınca silemiyorsunuz. Ayarlardan tek tek uğraşmak lazım. Kullanıcı değiştirmede zorlaşmış. Ps3’de direk değiştirebiliyorduk. Bunda ise çıkış yapmadan değiştiremiyoruz. Bir de mutlaka bir ana kullanıcı ve PSN hesabımızın olması gerekiyor. Diğer açtıklarımız ise ancak yan hesaplar olabiliyor. Bunların haricinde beni rahatsız eden bir yanı olmadı cihazın.
Kısaca kullanıcı hesaplarına da değinecek olursam PS Plus üyeleri aynı hesapları ile konsollarını kullanmaya devam edebilirler. Tek bir PS Plus hesabınız ile tüm PlayStation cihazlarınızı kullanıp Plus içeriklerinden faydalanabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken ana hesap olarak PS Plus üyelğinizin yer aldığı hesabı aktive etmeniz gerekiyor. Çünkü hesap başına bir PS4 sistemini ana PS4 sisteminiz olarak etkinleştirebiliyorsunuz. Böylelikle diğer hesaplardaki kullanıcılar da online oyun oynayabilirler ve sistem üzerindeki Plus içeriklerine erişebilirler.
Ek olarak yeni arayüze de değinecek olursak eskisine nazaran daha kullanışlı ve hızlı bir arayüz mevcut. Sony’nin üzerinde çalışması gereken en önemli şeylerin başında geliyor. Oyuncular artık birbirlerinin neler yaptığını, hangi oyunları oynadığını, paylaşımlarını daha rahat bir şekilde görebiliyor. Sony bu nesilde sosyal paylaşım ağlarına özellikle önem veriyor. Her ne kadar ben sevmesem de birçok oyuncu oyundaki güzel anlarını paylaşmak ve bunları canlı olarak arkadaşlarıyla denemekten çok hoşlanıyor. Zaten bunu geçtiğimiz günlerdeki paylaşım rekor haberinden de anlayabilirsiniz.

Öncellikle bildiğiniz gibi cihaz’da şimdilik pek fazla oyun yok. Exclusive oyun olarak sadece Killzone: Shadow Fall ve Knack var. İkisininde Türkçe olması büyük avantaj. Bir de plus sahiplerine özel ücretsiz Contrast ve Resogun oyunları var. Fakat Killzone bu konsolu alanların mutlaka oynaması gereken bir FPS türü. Grafik olarak videolar’da göründüğünden çok daha iyi göründüğünü söyleyebilirim. Detayları sizi hayran bırakacak. Killzone serisini Ps2’den bu yana oynarım. 1., 2. ve 3. oyunu da bitirdim. Şu zamana kadar favorim ikinci oyundu. Fakat size şunu söyleyebilirim ki serinin en iyi oyunu Shadow Fall. Oyunun bazı yerlerden düşük puan almasına şahsen bir anlam veremiyorum. Oynanışa alışınca çok keyifli geliyor. Vuruş hissiyatı güzel olmuş. Yardımcı robot, yeni silahlar, silah değiştireceğimiz zaman baktığımız silah güçlerinin detaylı bir şekilde ekranda belirmesi gibi yeni özellikler eklenmiş. Yardımcı robotu hem saldırılarda hemde bize korcuyu kalkan olarak kullanabiliyoruz veya onun yardımıyla çok uzun mesafelerden halatla inebiliyoruz. Grafikler ise şimdiye kadar bir FPS oyununda gördüğüm en iyi grafiklere sahip. Tek sorunu dublaj ve altyazı. Altyazı seçtiğiniz dilde gösteriliyor. Yani Türkçeyse Türkçe, İngilizceyse İngilizce. İngilizce dilde Türkçe altyazı seçemiyorsunuz. Fakat bunun bir güncelleme ile ileride düzeleceğini düşünüyorum. Zaten Türkçe oynayacaksanız altyazı sizin için sorun olmayacaktır. Ben dublajını pek beğenmediğim için orijinal dilde oynamak istedim ama altyazı sorununu çözemediğim için geri Türkçe’ye döndüm. Killzone genel olarak 10 üzerinden 9’u hak eden bir oyun. Şu an PS4 sahilperinin ilk alması gereken oyun olduğunu düşünüyorum.

Knack ise yine aldığı düşük puanları hak etmeyen, son derece keyifli, animasyon tarzı bir oyun. Baya baya eğlenceli. Ana karakterimiz goblinlerle mücadele etmesi için yapılan robot benzeri dostumuz Knack. Knack normalde baya küçük bir şey. Ama yadigarları buldukça onları kendine çekip büyüyebiliyor. Oynanış ise hata kabul etmeyen oynanışlardan. Öyle ki en ufak bir zamanlama hatasında ne kadar güçlü olursanız olun, düşman sizi param parça edebiliyor. Düşman vuruşları çok ciddi hasar veriyor. Bu yüzden dövüşürken taktiği ve zamanlamaları iyi ayarlamak lazım. Aksi halde birkaç darbe de parçalara ayrılıyorsunuz. Knack’a 10 üzerinden bir puan vermem gerekirse ona da 8.5 verebilirim. Contrast ise baya ilginç bir oyuna benziyor. Biraz başlarına baktım. Hem dünya üzerinde hemde boyut değiştirince duvarlarda gölgeler üzerinde yürüyebiliyoruz. Vakit bulursam mutlaka bitirmek istediğim oyunlardan. Bunların dışında bir de Assassin’s Creed 4 oynamıştım. Kendisini sırf Ps4’de bitirebilmek için Ps3′de yarım bıraktım. Gerçekten de beklediğime değdi. Grafik olarak PS3’den çok daha iyi görünüyor. Özellikle de açık deniz inanılmaz. Bunların dışında Playstation 4 kamerası sahiplerinin oynayabileceği bir playroom özelliği var cihazın içinde. Bu bütün Ps4’lerde olan bir uygulama. Odanızın içerisinde küçük robotlarla oynayabildiğiniz eğlenceli bir uygulama. Üstelik playroom’da Trophy özelliği bile düşünülmüş. Yaptıklarımızla oyunda Trophy kazanabiliyoruz.
PlayGo
Oyunlardan söz etmişken PlayGo özelliğine de değinelim. Bu özellik sayesinde oyunları indirirken oynamaya başlayabiliyorsunuz. Benim gibi sabırsız oyuncular için harika bir özellik. PlayGo özellikli bir oyun satın aldığınızda PS4 sistemi oyunun bir bölümünü indiriyor. Böylece oyunu oynamaya başlayabilirsiniz ve oyunun geri kalanı siz oyunu oynarken arka planda indirilmeye devam ediyor.
PlayStation 4 ile uzaktan oyun oynayabilme
PS4 artık uzaktan oynatma özelliği ile geliyor. PlayStation Vita sahipleri ikincil ekran olarak el konsollarını kullanabiliyor. Sistemin yerel ağındaki Wi-Fi erişim noktaları üzerinden desteklenen PS4 oyunlarını PS Vita üzerinden oynanabiliyor. Bu özelliğin ileride daha da zenginşeceğini düşünüyoruz. Zira Sony’nin Vita satışlarını artırmak için PS4′den faydalanması bekleniyor.
Sonuç olarak henüz pek fazla oyunu olmasa da PlayStation 4, oyun alemine güzel bir giriş yaptı. Ps3’de ki oyun zenginliğini uzun bir süre yakalayamaz tabi ama birkaç sene sonra Ps3’ü bile geride bırakabilecek bir potansiyeli var. Şu an Infamous: Second Son, Quantic Dream’in gizemli oyunu (Heavy Rain ve Beyond Two Souls’un yapımcısı), Uncharted ve Driveclub Ps4’e özel duyurulan önemli oyunlar. İleride bu liste daha da büyüyecektir. Ben şu aşamada Ps4’de Killzone Shadow Fall, Knack, Assassin’s Creed 4, Contrast ve Playroom oynamaktan çok keyif aldım. Bu yüzden verdiğim paraya değdiğini düşünüyorum. Fakat acelesi olmayanların bir süre daha beklemelerinde hiçbir sakınca yok. Hele ki 1.399 TL’lik konsola sırf 1 ay daha beklememek için 2.500 TL ödemek çok mantıksız. Zaten oynanabilecek iki tane exclusive oyun var. 1 ay sonra da oynasanız bir şey değişmeyecek. Şimdilik Ps4’e duyurulan oyunlardan en önemlisi bence Uncharted ve onun çıkması da en erken 2014 sonunu bulacak. Bu yüzden henüz almamış olanların beklemesini tavsiye ediyorum. Ps4’ü henüz almamış olan oyun tutkunları stok sorunu çözüldüğü zaman gönül rahatlığıyla alabilir. Beklentileriniz belki kısa vade de karşılamasa bile, uzun vade de mutlaka karşılayacaktır. İyi eğlenceler.

