
Smartphone marketinin tanımlayıcısı iPhone, piyasada bilinen en popüler aygıt. Apple’ın sahibi olduğu idol estetik görünümü, ışıltısı ve bu aralar sarsılan performansı ile çoğu zaman fonksiyonelliği, kimi zaman da sırf prestiji uğruna yüzlerce dolar ödenerek satın alınan ürünler arasında öyle ki elinde pırıl pırıl iPhone’u olup da konuşacak kontörü olmayan kullanıcıların mantığını anlamak oldukça kolay.
Gitgide büyüyen Apple’ın en şaşırtıcı yanı, Nokia gibi dünyanın en büyük cep telefonu üreticilerine görece, yan departman olarak işlettiği smartphone gamında yakaladığı satış grafiğiyle oldukça popüler hale gelebilmesi. Apple’ın gelecek vadeden akıllı telefon segmentinde genişlemeyi sürdürmek istemesi gayet doğal çünkü pasta gerçekten büyük ve lezzetli. Firmaya yakın kaynaklara sahip Bloomberg sitesinin edindiği bilgiye göre, iPhone trendini daha geniş kitleye ulaştırmak amacıyla Apple’ın yeni bir formül uygulayacağı iddia ediliyor; daha küçük ve daha ucuz telefonlar üretmek. Tablet segmentinde markaların, slate donanımsal opsiyonlarını artırması ve kesintilere gidip ucuzlatması da aynı formüle dayanıyor.
Yeni formülasyon ile tasarım sürecine taşınan aygıtın, standart bir iPhone 4’ün yaklaşık 1/3 ebadında olacağı ve “iPhone Nano” adının verileceği söyleniyor. Bloomberg kaynaklı haberde Nano tanımlı akıllı telefonun geçtiğimiz yıllarda tanıtılan bir prototip olduğu belirtiliyor. Apple prototipler hazırlayıp baş aktörü Steve Jobs ile sahneye çıkmaya bayılıyor ve ne gariptir ki sahne aldığı çoğu tasarım örneğini hayata geçirmiş değil. Prototipin mevcut iPhone modeli tarzına yakınlığı, “Home” butonunun yokluğu ortaya atılan iddialar arasında yer alıyor. Gelelim formülün fiyat basamağına, Apple “kırpık akıllı telefon” maliyetini düşürünce, kullanıcılara bir kez daha etiket baktıracak 200$ seviyesine taşınma gündeme geliyor üstelik ne ilave vergi ne de GSM sözleşmesi gerektirmeden, iyi alışveriş!
Şayet Apple ilintili yeni formülasyon stratejisi söylentileri doğru ise iPhone Nano piyasadaki en popüler “kolay öde ve kolay bağlan” aygıtlarından birisi olur. Bize göre stratejinin doğruluk payı yüksek çünkü büyüyen Android tehdidi çok ciddi ve Apple’ın elinde düşük fiyata ayarlı savunma mekanizması bulunmuyor. Android karşısında tercih yüzdesindeki yerini korumayı seçmesi beklenen Apple’ın koruma kalkanı ancak üretimin son aslında ilk aşaması olup da sonunda ürünün üzerine eklenen fiyat olgusu olacaktır. Needham & Co analistlerinden Charlie Wolf da bizimle aynı görüşü paylaşıyor: ‘Apple, global mobil telefon marketinin yüzde 25’ini hedeflemek yerine, yüzde 100’ün peşinden koşacaktır.”
Resmi rakamlara baktığımızda ‘ısırılmış elma”nın, 2010 yılının son diliminde smartphone marketinin yüzde 32.9’luk payına sahip olduğunu görüyoruz ve sözleşme gerektirmeyen, düşük fiyatlı ikinci bir telefon bu yüzdelik oranları kesinlikle artıracaktır. Öte yandan Apple daha küçük ve ucuz cep telefonları sayesinde Hindistan ve Çin gibi, kullanıcıların ‘yalnızca’ ucuz cihazlara odaklandıkları ülkelerden de pay çıkarması mümkün hale gelecektir. Bizleri asıl endişelendiren konu ise Apple’ın sınırsız mübalağa yeteneği şayet fiyatları tabana çekme niyetine girilirse elde kalan ancak bu olur 😉



