CES 2012′ye imza atacak hikayelerden biri de iki işlemci devi arasındaki sürtüşme. Reuters kaynaklı bilgiler ışığında süreç şu şekilde:
ARM taraftarları, RISC mimarisinin x86 işlemcilere göre güç tüketimi açısından çok daha verimli olduğunu öne sürerken karşı taraf ise ARM çekirdeklerinin ciddi anlamda işlemci gücüne sahip olmadığını savunuyor ve Intel tarafından kullanılan üretim süreçlerinin enerji verimliliğinde ARM işlemcileri geride bıraktığını söylüyorlar.
Olaya biraz içeriden bakarsak, ARM işlemci tanımlamasının aslında iki farklı yonga tipinden oluştuğunu görüyoruz. Bunlardan biri İngiliz ARM Holding şirketine ait ana patent tasarımları üzerine kurulu bir işlemci çekirdeği. Şirket daha sonra bu çekirdek üzerine grafik çekirdeği, ses devreleri, G/Ç devreleri gibi bileşenler ekleyip, aynı TI OMAP, Nvidia Tegra ya da Samsung Exynos işlemcileri gibi, yongalardan oluşan bir nevi SoC yarattı. Bu işlemcilerin tümü ARM çekirdeğine sahip.
İkinci tip yonga ise ARM Holding’e ait olan yönerge setinin lisansını kullanabilmek için ana lisansı da almaktansa, kendi işlemcilerini baştan tasarlayanlara ait. Qualcomm bu şirketlerden biri ve Windows Phone işletim sistemli telefonların SoC yongalarını üretiyor. Diğer bir örnek ise Türkiye, Çin, Endonezya gibi düşük bütçeli yeni pazarlarlara ucuz yollu özgün yonga sağlayan Marvell.
Bazı söylentilere göre Apple da ARM yönerge setinin lisansını aldı. Dedikodulara göre şirket kendi tesislerinde tamamen özgün bir SoC üretecek ve böylece Samsung gibi şirketlerin tasarımlarına bağlı kalmaktan kurtulacak.
Kısacası ARM CPU dediğimizde, ya da Qualcomm ve Nvidia gibi farklı yongaları karşılaştırdığımızda aslında aynı yönerge seti üzerine kurulu farklı işlemcilerden bahsediyoruz.
Bütünleşik sistemler (mikrodalga fırınlar, çamaşır/bulaşık makineleri vs.), akıllı telefon yonga mimarisi ve tablet SoC pazarını halihazırda ARM elinde tutuyor.
x86 tabanlı işlemcilere geldiğimizde bu kadar karışık bir durum sözkonusu değil. Tasarlanan işlemci doğrudan satılıyor. Intel’in ilk defa 1978 yılında tanıttığı 8086 işlemcilerin tümüne x86 adı veriliyor. Intel’in x86 mimarisini ezeli rakibi AMD de temel alıyor. Ancak Intel şu anda x86 pazarının %80′ine sahip ve dünya üzerinde kullanılan PC, notebook, netbook ve yeni Ultrabook cihazların büyük çoğunluğunda Intel yongaları var.
Ancak şaşırtıcı bir söylentiye göre Intel yakın zamanda ARM Holdings ana lisansını da aldı ve alt kuruluşu olan Infineon yongasetinde ARM işlemciler kullanıyor.
Intel’in 2009 yılından bu yana geliştirme sürecindeki akıllı telefon yongası Medfield, uzun gecikmelerin ardından CES 2012′de tamamlanmış olarak görücüye çıktı. Bu işlemci üzerine kurulu ilk akıllı telefon ise Lenovo’nun K800 ürünü. Bu telefonda 1.6GHz Intel Atom (Medfield) Z2460 yongası kullanılıyor ve üzerinde Android çalışıyor (PC’de Intel-Microsoft birlikteliğine alışmış olanlara bu ikiliyi görmek tuhaf geldi). Intel aynı zamanda benzer bir telefonu OEM firmalar için referans tasarım olarak çıkarttı. Cihazın ince ve çekici tasarımına rağmen ısınma ve pil tüketiminde beklenenden çok daha düşük bir performans ortaya çıktı. Lenovo K800 henüz Android Market erişimine sahip olmadığı için ciddi anlamda testleri yapılması vakit alacak.
Bu iki cihaz (K800 ve Intel’in referans tasarım telefonu) dışında Medfield tabanlı bir süreç daha var ki o da (artık Google’a ait olan) Motorola’nın Intel’e söz verdiği birkaç yıl ve birkaç cihazdan oluşan stratejik plan ile hayata geçirilecek. Bu plan dahilinde bir yılda 2 veya iki yılda 20 cihaz bile çıkabilir. Burada önemli olan, Motorola’nın Medfield’a uzun vadede ilgi duyduğu.
2012′de x86 tabanlı işlemcilerin tablet ve PC’lerde farkedilebilir bir artış yakalayamayacağı ortaya çıkıyor. Ancak Intel planlarını önümüzdeki yıl için yapıyor.2013′tw Medfield 22nm mimarisine geçecek ve 3D FinFet transistör tasarımını tanıtacak. Özetle bu tasarım hem mobil cihazlarda güç verimliliğini, hem de (masaüstülerde) işlemci performansını arttıracak. Intel şu anda mobil yongalarında 32nm mimarisi kullanıyor. ARM ise çok yakında 28nm’ye geçecek. Intel’in mobil platformda 2013 için tek kozu 3D FinFet olarak görülüyor.
Ayrıca ARM halihazırda Windows 8 tabanlı dizüstü prototiplerine yonga veriyor. Bu noktadan hareketle ARM işlemciler 2013′te notebook’larda daha fazla görülmeye başlayacak. Aynı durum sunucular için de geçerli.
Başa dönersek; Intel hem güç verimliliği, hem de işlemci gücü açısından ARM tabanlı rakiplerine karşı üretim süreci açısından en az iki yıl önde olduğunu söylüyor. ARM ise x86′ya o kadar yüklenmiyor; Medfield gecikmesi ve Moorestown akıbeti ile ilgili basit espirilerle olayı geçiştiriyor, rakibini hor görmektense acemi bir oyuncu olarak tanımlıyor ve Intel’in gelecek vaadettiğini söylüyor. Ancak bu bile yeteri kadar ağır; zira ARM, Intel’in -aslında mobil telefonlar için geliştirilmiş olmayan- birkaç tasarımı evirip çevirip mobil telefona soktuğunu, sonra da bunlar üzerinden performans/güç karşılaştırması yaptığını, mobil platformda bunun yeterli olmaktan çok uzak olduğunu ima ediyor.
Intel akıllı telefon pazarına, ARM ise notebook/sunucu pazarına yöneldiğine göre 2012 yılı hayli ilginç gelişmeler görecek. Fakat iki rakip arasındaki gerçek sonuç 2013′te belli olacak, çünkü her iki firma da artık kendi yongaları üzerinde çalışmaya başlayacaklar.