Çoğu Amerikalı, popüler teknoloji ürünlerinin henüz Çin’e uygulanan gümrük vergilerinden etkilenmediğinin farkında olmayabilir. Teknoloji şirketleri, hangi aday seçilirse seçilsin, Çin’den yapılan ithalat akışını daha da kısıtlayabilecek daha fazla gümrük vergisi tehdidinden korkarak ABD başkanlık seçimleri öncesinde hazırlıklarını sürdürüyor.
Tarifeler, ithalata uygulanan bir vergidir ve yabancı rakiplerle ticareti bozmayı amaçlar. Eski Başkan Donald Trump, tarifeleri Çin’in ödediğini sık sık iddia etse de, gerçekte bu vergi, ABD’li işletmeler ve vatandaşlar tarafından Çin’den kısıtlanmış bir mal satın almak istediklerinde ödenir.
Bir ticaret engeli olarak kullanılan tarifeler, Çin gibi ülkelere ekonomik bir yük getirebilir, ancak bu yük yalnızca işletmeler ve tüketiciler mal ithal etmekten kaçınırsa gerçekten hissedilir. Şirketler maliyet etkin veya pratik bir şekilde tedarikçileri değiştiremiyorsa (teknoloji endüstrisinde baskın bir küresel üretim merkezi olan Çin’de olduğu gibi), daralan kar marjları ABD işletmelerinin tüketiciler için fiyatları artırmasına neden olabilir.
Bu nedenle seçim öncesinde birçok teknoloji şirketi, akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve video oyun konsolları gibi yaygın ürünlerin fiyatlarını artırarak artan maliyetleri karşılamaktan başka çareleri kalmayacağından endişe ediyor.
Şu anda Çin ile ticareti zorlayan 300 milyar dolardan fazla gümrük vergisi var. Bunların ulusal güvenlik endişelerini gidermek ve Çin’in ABD fikri mülkiyetine, teknoloji transferine ve inovasyonuna zarar veren haksız ticaret uygulamalarına karşı koruma sağlamak için hedeflendiği varsayılıyor, ancak uzmanlar bazı gümrük vergilerinin siyasi gösterişten kaynaklandığı konusunda uyardı.
Bu geniş kapsamlı tarifelerin çoğu başlangıçta Trump tarafından 2018’de başlayan bir dizi yürütme eylemiyle uygulandı. Ancak daha sonra Başkan Joe Biden’ın yönetimi tarafından geçen Mayıs ayında kalıcı hale getirildi. Sadece bitmiş tüketici teknoloji ürünlerinin yaklaşık %50’sine değil, aynı zamanda bu ürünleri Amerika Birleşik Devletleri’nde üretmek için gerekli olan bileşenlere de uygulandı ve teknoloji şirketlerini ya Çin ile iş yapmaya devam etmek için ödeme yapmaya ya da fiyatları düşük tutarken tedarik zincirlerini sürdürmenin başka bir yolunu bulmaya zorladı.
Adam kazandı! 😀