Sony’nin ilk olarak E3 2016 duyurusuyla yeni bir Spider-Man oyununa kavuşacağımızın müjdesini vermesi sonrasındaki meraklı ve sabırsız bekleyiş nihayetinde son buldu. Insomniac Games, Marvel ve Sony ortaklığında geliştirilen yeni Marvel’s Spider-Man oyunu Playstation 4 özel oyunu olarak raflardaki yerini aldı. Tabii PS4 sahipleri için oldukça güzel olan bu gelişme diğer konsol ve PC oyuncularını oldukça üzdü. Çünkü son yıllardaki en iyi süper kahraman oyunu ile karşı karşıya olduğumuzu söylersek pek abartmış olmayız.
Marvel’s Spider-Man’de kahramanımız Peter Parker’ın espiri dolu replikleri eşliğinde yer çekimine meydan okuyarak New-York’un açık alanlarında ağ atarak dolaşmasına ve adalet dağıtmasına tanık oluyoruz. Açık alanlarda oldukça başarılı işlere imza atan Insomniac Games işin içinde olunca da bu eğlenceli serüven oldukça keyifli bir hal alıyor. Bu konuda oyunun yaratıcı yönetmeni Bryan Intihar’ın ‘’Ruhumuzu Marvel’s Spider-Man’e işledik, ona tüm sorumluluğu üstümüzde hissederek bir ebeveyn gibi davrandık. Yapım yolculuğumuz boyunca hepimiz çocukluğumuza gittik, hatta birçok kez çocuklarımızla da paylaştık. Sonuç olarak Marvel evrenini el üstünde tutarak geliştirdik, belki de daha önce sıfırdan başlayarak yarattığımız diğer tüm dünyalardan daha özenli davrandık. Çünkü zaten dünya çapında ailelerin saygısını kazanan Spider-Man’in ne demek olduğunu çok iyi biliyorduk. Hepimiz içlikler giyip, çizgi film ve filmler izlerken, tüm gün oyuncaklarla oynadığımız çocukluğumuzda bize ne anlama geldiğini biliyorduk.’’ sözlerini hatırlayacak olursak bizleri nelerin beklediği konusunda daha iyi fikir sahibi olabiliriz.
{youtube}https://youtu.be/q4GdJVvdxss{/youtube}
Öncelikle oyunu PS4 Pro’da oynadığımı belirtmek isterim. Bu noktada bilmem hatırlar mısınız? Ne alaka falan demeyin. Nereden aklıma geldi bilmiyorum ama paylaşmak isterim. 2002’de çıkan Spider-Man: The Movie oyununu PC’ye kurmam ve T&L destekli bir ekran kartına ihtiyacım olduğunu öğrenmem beni bir hayli sinirlendirmişti. Donanım ihtiyacına bağlı ilk ekran kartı değişimimi sanırım bu oyun için yapmış olmam aklıma kazınmış olmasında haklı bir sebep olsa gerek. Neyse efendim artık böyle bir sıkıntımız yok. PS4 ihtiyacımızdan öte!
Marvel’s Spider-Man, Marvel’in evrenine oldukça sadık bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Çocukluğumuzda gördüklerimiz veya daha önce izlediklerimiz doğrultusunda; ‘Bu da nereden çıktı. Olmamış ama vb.’ yaklaşımlarında kesinlikle bulunmuyoruz. En azından ben bulunmadım. Tabii bu noktada çizgi roman hayranları ufak nüans farklıları yakalayabilirler. Zaten bu yeni hikaye bizleri kahramanımızın süper kahramanlığa adım atışının 8 yıl sonrasına götürüyor. Artık ustalık dönemi başlıyor yani..! Bu noktada hikayeye pek değinmek istemiyorum. Sürpriz bozmaktan nefret eden birisi olarak oyunu oynadığınızda bu değişikleri zaten deneyimleyeceksiniz. İşin özü ise kahramanımız Peter Parker hep o hatırladığımız kahraman olarak karşımızda duruyor. Hatta oyunu yeni bir Spider-Man filmi, serisi artık adına ne derseniz, o şekilde değerlendirmek bile yanlış olmayacaktır. Ben oynarken oldukça eğlendim. Oyuncuların da bu noktada farklı bir yaklaşımda bulunacaklarını sanmıyorum. Hele ki bir Spider-Man hayranıysanız.
Hiyaaaa!
Oyunun mekaniklerine gelecek olursak yaşayan bir New-York’da oradan oraya ağ atmak oldukça keyifli. Oyunda ve hikayede ilerledikçe yeteneklerimizin gelişmesi ile bu keyif oldukça katlanıyor. Peter Parker’ın kendi hikayesinin yanı sıra şehrin dertleri de bizleri bekliyor. Oyunun ilerleyişi senaryoya bağlı olarak gelişiyor. Bu noktada Insomniac sizi bu açık dünyada sık boğaz etmiyor. Örneğim açılan tüm yan görevleri yapmak yada tüm bölgeleri suçtan temizledikten sonra ana göreve gitmek tamamen sizin elinizde. Ben tercihimi yan görevlere öncelik verip sonrasında ana görevlere gitmekten yana kullandım. Bu noktada yetenek gelişim agacından çok daha çabuk faydalanıp bölüm sonu mücadelelerinde avantaj sağlayabiliyorsunuz. Her bölgede farklı görev ve etkinlikler yer alıyor. Bunlardan bazıları sizlere yeni kostümler sağlayabildiği gibi Marvel evreninden sürprizleri de ansızın karşınıza çıkarabiliyor. Görevlere gittiğimiz esnada Peter’ın eğlenceli replikleri, J. Jonah Jameson’ın sallamaları oldukça keyif veriyor. Bu noktada Sony Türkiye’ye oyunun en azından Türkçe altyazı ile gelmemesi konusunda ufak bir sitem edebilirsiniz.
Dövüş mekanikleri de yine kahramanımızı ve araçlarınızı geliştirmeniz ile daha aktif bir hal alıyor. Etraftaki nesneleri düşmanlarınızın üzerinde kullanabilmeniz, düşmanlarınızın silahlarını alabilmeniz, kostümler ile birlikte açılan süper güçler hepsi yetenek ağacında ilerleyişiniz ile sizi tam bir süper kahramana çeviriyor. O yüzden çömezinizi eğitmek için başlarda biraz sabırlı olmak gerekiyor. Sonrasında BAM, PAT, GÜM! Ağ atma mekaniği ise hem dövüşlerde hem de serüvenimiz esnasında oldukça keyifli bir oynanış sunuyor. Yeni araçlar ve ilerledikçe açılan yetenekler ise yakın dövüşte olduğu gibi ağ atmayı da bir üst seviyeye taşıyor.
Gelelim oyunun grafiklerine, bak yine aklıma T&L geldi! New-York yaşayan bir şehir olarak karşımıza çıkıyor demiştim. Hani yoldan bir pizzacı çevirecek kadar aktif bir insan topluluğu karşımıza çıkıyor. Oldukça akıllıca yerleştirilmiş bu topluluklar içinden geçerken kahramanımız ile etkileşimli diyaloglar gerçekleşiyor. Zaman zaman fotoğraf çekenler, sorgulayanlar, Peter’ın espirili dalışları hepsi oldukça yerinde duruyor. Görevler esnasında gündüz-gece döngüsü, New-York’un o canlı hali, cıvıl cıvıl ışıklandırmaları hepsi görülmeye değer. Kahramanımızın kostümleri, her bir kostümün ayrıntıları hani film veya bir animasyon kalitesini aratmayacak detayda karşımıza çıkıyor. Oyunda yer alan fotoğraf moduyla oldukça harika görseller edinmek mümkün. Öyle ki takıntı haline getirip PS4 diskini Spider-Man fotoğraflarıyla bile doldurabilirsiniz.
Oyunda yer alan fotoğraf moduyla oldukça eğlenceli görseller edinmek mümkün.
Peki oyunun olumsuz bir yanı yok mu? Bu zamanda kusursuz oyun bulmak elbette zor. Beklentiler hayli yüksek. Bu noktada ben de bir kaç eksiklik sıralayabilirim elbette. Örneğin bölgesel mücadelelerdeki zorluk ve kahramanınızı geliştirme isteği bölüm sonu mücadelelerinde yok oluyor. Birçok kişinin pek beğenmediği ‘QTE’ yani doğru zamanda doğru tuşa basma ile son bulan mücadeleler daha çok sinematik bir tat bırakıyor. Bu noktada daha aktif olduğumuz sıkı mücadeleler beklediğimi söyleyebilirim. Neyse ki oyun yan görevler ve bölgesel mücadelelerde bu eksiğini kapatıyor. Her ne kadar oyunlar her zamanki gibi 60 dolar olsa da bizdeki anormal artışlardan dolayı alım gücünün hayli düşmüş olması ve PSN’de oyunun 469 TL’lik bir fiyat ile karşımıza çıkması bir eksiklik sayılır mı onu sevgili oyunculara bırakıyorum.
Sonuç olarak Marvel’s Spider-Man beklediğimize değen bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Oyunun sıkmayan hikayesi, alıştığımız kahraman ile kendimizi özdeşleştirebilmemiz, yan görevler ve etkinlikler ile şehrin aksiyonuna ortak olmamız, bir süper kahraman oyunundan beklenenleri karşılaşayacak nitelikte potansiyeli olması ‘Yılın Oyunu’ kategorisinde kendisini yarıştıracağa benziyor. Eğer süper kahraman oyunları ve Marvel dünyasına olan bir yakınlığınız var ise de oyunu size rahatlıkla tavsiye etmekte bir engel görmüyorum.
Bahadır YARAMIŞ