Nathan Drake ile maceraya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi oyun 1 Kasım’da raflardaki yerini aldı. ‘Siz ne yaptınız bu arada’ diyebilirsiniz, zira oyun çıkalı nerdeyse bir ayı geçti. Ama lojistik sebeplerden ötürü oyun on gün kadar gecikmeli elime ulaştı. Tabi yokluğunda Battlefield 3 beni yalnız bırakmadığı için vaktimin büyük çoğunluğunu onunla geçirdim. Ağız tadıyla Uncharted 3′ü oynayamadım yakın zamana kadar. O yüzden gecikmeli inceleme için yazının başında özürlerimi maruz görün.
Bildiğiniz gibi Uncharted 3: Drake’s Deception, bu senenin sonuna kadar 2011′in en çok beklenen PS3 oyunlarının başında geliyordu. Nihayet konsol sahipleri Playstation 3′ün katıksız aksiyon oyunu Uncharted 3′e sonunda kavuştu. Oyunumuzda esas oğlanımız Nathan Drake ile olan bu maceramızda Avrupa’dan Ortadoğu’ya bir yolculuğa çıkıyoruz. Hayır, oyunda Kurtlar Vadisi ile bir alakamız yok! Bizim oğlan bu sefer Kumların Atlantisi efsanesinin peşine düşüyor ve Arabistanlı Lawrence’a kadar dokunan ip uçları sayesinde kendisini Rub’Al-Khali çölünde buluyor. Tabi çöllere kendimiz atmadan önce oyunun başında daha önceki oyunlarda görmediğimiz karakterlerle tanışma hikayemiz de işleniyor. Böylece bizim ihtiyar delikanlı Victor Sullivan ile de nasıl tanıştığımız gün yüzüne çıkıyor. Tabi yeni düşmanımız Katherine Marlowe’un da bu işte peşimize nasıl düştüğünü de anlamış oluyoruz. Tabi inceden inceye bu kısımların detaylarına inmeyeceğim zira hem spoiler olacak hem de oyunda geçen videolarda olan biteni anlatan ve incelemesini bitiren noob’lar gibi kendimi güzide bir yere yerleştirme düşüncesi içinde değilim.
Playstation 3′ü olup da seriyi oynamayan oyuncuların olduğunu düşünmüyorum. O yüzden sizlere klasik önceki maceralarımızı anlatmayacağım. Tabi ilk defa oyunu oynayan oyuncular da oyunun Türkçe dublajlı olması açısından pek bir yabancılık çekmeyeceklerdir. Peki Uncharted 3′ü önceki serilerden ayıran yanı nedir? Hiç şüphesiz her yeni seriyle görselliği bir adım öteye taşıması geliyor. Grafiksel olarak Uncharted serisi PS3 oyuncularını fazlasıyla tatmin etmiştir. Üçüncü oyunla da durum değişmiyor. Bu sefer uçsuz bucaksız çöl ortamının mistik havası ve görsel şöleni oyuna dahil oluyor. Tabi Uncharted 3′ü ve önceki oyunları sadece grafikleriyle değerlendirisek çok büyük ayıp etmiş oluruz. Zaten Nathan abimiz de bu duruma çok bozulur. Çünkü gelmiş geçmiş en iyi aksiyon oyununun baş karakteri olarak buna hakkı da var. Uncharted 3: Drake’s Deception, tam anlamıyla bir aksiyon oyunu, ‘ne oluyoruz? bu kim? nereden ateş aldım? dur şuna atlayım, buna saldırayım’ derken oyun akıp gidiyor. Daha önceki oyunlara hep bir fazlası eklenmiş ve ortaya yeni bir şahaser daha çıkmış. Buna yeni 3D oynayabilme imkanı ve çoklu oyuncu yetenekleri de eklenince kesinlikle arşivlik bir oyun çıkmış ortaya.
Sony Türkiye sayesinde Playstation 3 oyuncuları olarak o kadar alıştık ki Türkçe oyunlara özellikle bir Hit oyun Türkçe gelmedi mi içimiz burkuluyor. Neyseki Uncharted 3: Drake’s Deception’ün de Türkçe olarak oyuncular ile buluşacağı müjdesi önceden verilmişti. Uncharted 3: Drake’s Deception’ını çok güçlü seslendirme kadrosu eşliğinde tamamen Türkçe olarak oynama güzelliğine nail oluyoruz. Oyunda, ana karakter olan servet avcısı Nathan Drake’yi, en son Muhteşem Yüzyıl’daki Pargalı Damat İbrahim Paşa rolü ile Okan Yalabık seslendiriyor. Drake’in en iyi dostu ve akıl hocası olan Victor Sullivon karakterini ise en son Behzat Ç. Dizisindeki Şevket rolü ile ön plana çıkan, ünlü yönetmen, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Ege Aydan seslendiriyor. Serinin üçüncü oyununun esas kötü karakteri olan Katherine Marlowe’e ise Yedi Kocalı Hürmüz, Geniş Aile ve Benim Annem Bir Melek gibi çok ünlü dizi ve filmlerden tanıdığımız, yılların tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Betül Arım sesiyle hayat veriyor. Oyundaki diğer karakterlere de yine ünlü dizi ve sinema oyuncuları ses veriyor. Chloe karakterini Dolunay Soysert, Elena’yı Ceyda Düvenci ve Cutter’ı da Cengiz Toramanoğlu seslendiriyor. Daha önceki oyunları da Türkçe olarak denemiş biri olarak bu işte her geçen oyunda bir adım ileri gittiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten dublajın bu denli kaliteli yapıldığı bir başka ülke daha yok. O yüzden çıtayı çok yukarıda belirlediğimiz için 3. sınıf video film tadında dublajları haliyle sevmeyiz. Neyse ki Uncharted 3: Drake’s Deception da önceki oyunlar gibi bu işte de çok başarılı bir iş çıkarılmış. Özellikle tanınmış seslerin oyun karakterlerine hayat vermesi oyuna daha bir sıkı sarılmamıza sebep oluyor. Tabi bunda ülkemizdeki dominant hegomanyanın diziler ile TV’leri işgal etmesinin bir bağlantısı yok! İşin özü oyun Türkçe olarak sırıtmayan bir kalitede. Rahatlıkla oyunu Türkçe olarak oynayabilirsiniz. Tabi dilerseniz alt yazı ve orjinal dublaj ile de oynama seçeneğine de sahipsiniz.
Oyunun aksiyon dozu da çok güzel ayarlanmış. Her bir çatışma arasında neredeyse bir bulmaca çözmemiz gerekiyor. Bulmacalar da yerli yerinde ve hatırı sayılır zorlukta. Bir süre bulmacaları çözemediğiniz ya da yaklaştığınız zaman size ip ucu da sunuluyor. Bunu kabul edebileceğiniz gibi kendiniz de çözmeyi seçebilirsiniz. Zaten ip uçlarının büyük çoğunluğu günlüğünüzde yer aldığı için çok fazla zorlanacağınızı düşünmüyorum. Yine oyunda eğer benim gibi her köşeye bakan oyunculardan iseniz bulacağınız hazineler de oyuna renk katacaktır. Oyun boyunca seriden tanıdığınız karakterler de sizlere eşlik edecek. Çok nadir yalnız kaldığınız kısımlarda ise aksiyon ile baş başa kalacağınız zamanlar arasında bir paralellik olacak. Bu atraksiyon eşliğindeki bol aksiyonlu anlarda ise adrenalin tavan yapıyor. Hani hep diyoruz ya uzun zamandır böylesine ‘….’ bir oyun oynamadım diye. İşte o boşluğu ‘aksiyon dolu’ olarak doldurabilirsiniz. Oynanabilirliğe de değinmişken geçtiğimiz günlerde ise oyuna gelen güncelleme ile yeni aim özelliği eklenmiş ve oyundaki bazı bölümlerde eksik Motion Blur efekti eklenmiş durumda bunu da ekleyeyim. Bu sayede oyunda görülen birkaç eksiklik de giderilerek kusursuza yakın bir oyun ortaya çıkmış.
Uncharted 3: Drake’s Deception’nın çoklu oyuncu modları da oyunun hikaye bölümünü oynadıktan sonra sizleri bir hayli oyalayacaktır. Dilerseniz oyunun hikaye bölümünü koperatif olarak arkadaşınızla oynayabilir dilerseniz de direk çoklu oyuncu modlarından birini seçerek mücadeleye başlayabilirsiniz. Çoklu oyuncu modunda 2 vs 2 vs 2 gruplar halinde üçlü takım maçı yapabileceğiniz gibi 5 vs 5 şeklinde maçlar yapmanız da mümkün. Yine sekiz kişilik hayatta son kalanın galip geldiği Free for All oyun modu da mevcut. Uncharted 2′den hatırlayacağınız Plunder modu da oyunun çoklu kısmına dahil edilmiş durumda. Oyunun çoklu oyuncu modunda dikkat çeken özelliklerin başında kuşkusuz melee adı verilen yumruk yumruğa mücadeleler ve arkadşınızla birlikte mücadele etmenize izin veren yeni Buddy sistemi yer alıyor. Tabi burdaki yumruk yumruğa da kasıt anlık karşılaşmalarda kullanabileceğiniz ani atak hareketler. O yüzden bazokalı birine yumrukla saldırmayın (: Yine çoklu modda kazanacağınız puanlar ile yeni kostümler, aparatlar ve silah seçenekleri de sizleri bekliyor. Böylelikle çoklu moddaki karakterinizi istediğiniz gibi kişiselleştirebiliyorsunuz. Yine çoklu oyuncu modunda seviye atladıkça ve yeni silahlar kazandıkça kabiliyetiniz de o ölçüde artacaktır.
Gelelim oyunun detaylı görsel nimetlerine. Daha önce de dediğim gibi oyun her seriyle bir önceki oyundan bir adım öteye gidiyor. Naughty Dog’daki arkadaşlar, meşhur tabiri ile ‘PS3′ün gücünü sonuna kadar kullanıyor’ dedirten bir oyun yaptıklarını her sahnesiyle bizlere hatırlatıyor. Çöldeki serap ve ısı efektleri, patlama ve alev efektleri, mekan tasarımları gerçekten görülmeye değer. Kullanılan kaplama kalitesi de gerçekten PS3′e özel oyunlardaki kaliteye yakışacak nitelikte. Zaten Naughty Dog bunu Uncharted serisiyle fazlasıyla kanıtladı. Ayrıca kullandıkları grafik motorunu da güncelleyerek Naughty Dog Engine 3.0 ile gerçekten sağlam bir iş çıkarmışlar. Yine birçok oyuncunun özellikle PS3′ü 3D oyun oynamak ve film izlemek için de aldığı düşünülünce Naughty Dog’un 3D seçeneğini de göz ardı etmesi olmazdı. Streoskopik 3D olarak da oyun ekranlarınızı şenlendiriyor. 3D derinliği oyuna başarıyla aktarılmış birde üstüne oyunun başarılı efektleri ve muhteşem atmosferi eklenince oynamak ayrı bir keyifli oluyor. Yine yazının başında da söylediğim gibi oyunu grafik kalitesiyle değerlendirmek gerçekten büyük ayıp olur. Playstation 3 için bu sene çıkan en iyi aksiyon oyunu desem abartmış olmam. Son olarak da seriye hiç başlamadıysanız şu an fiyatları oldukça düşmüş iki oyunu alın ve üzerine Uncharted 3′ü cila çekin. Oyunsuz kalmayın, iyi eğlenceler.
