Bilgi teknolojilerinde kullanılan terimlerin tercümesi, teknoloji geliştikçe ve alternatifler arttıkça bir darboğaza doğru gidiyor. Bunun en somut örneğini SSD disklerin çıkışıyla yaşadık. Kendi içimizde bile bu diskleri ne tür bir kategoriye dahil edeceğimizi tartışma noktasına geldik, zira aceleye getirilerek bir gün içinde dayatılan Türkçe karşılığı tamamen hatalıydı (bir Türkçe karşılığa gerek olup olmadığı da tartışılabilir).
Aslında Solid State Disk terimindeki “solid” kelimesi “sağlam, tek parça, hareketsiz halde” anlamına geliyor. Fakat birdenbire tamamen ilgisiz birkaç kişinin “solid state” teriminin karşılığı olarak alelacele “katı hal” tercümesini bulması, bunun gerçekte maddenin katı, sıvı, gaz hallerinden birinin tercümesi olduğunun farkedilmemesi sonucu “katı hal, katı durum” adını aldı. Manyetik ve dönen parçalardan oluşan HDD disklere ise takıp çıkarmak zahmetli olacağı için “sabit disk” dedik, ki bence bu o dönemde nispeten risksiz bir tercümeydi. Derken birkaç yıl içinde HDD kızakları piyasaya çıktı. Bunlar sayesinde HDD disklerimizi oradan oraya taşıyabiliyor, dönemin popüler işletim sistemleri donanım beğenmemezlik etmedikleri ve sadece bir klasör içindeki dosyalardan ibaret oldukları için her bilgisayarı kendi PC’miz gibi kullanabiliyorduk.

O dönemde internet henüz fazla yaygın olmadığı için bilgisayar terimleri ya bolca çıkan fabl temalı korkusuz kitaplar, ya da dergiler yolu ile yayılıyordu. Bunlardan bazıları gerçekten başarılı /şanslı tercümelerdi. Örneğin “log” kelimesi dilimize “kütük” olarak birebir tercüme edildi. Eskiden gemilerde hız ölçümü için sarkıtılan tahta şamandıra için kullanılan “log” kelimesi daha sonra seyir defteri için de kullanıldı. Daha sonra periyodik ve ardışık kayıtlar için de “log” terimi kullanılmaya başladı. Biz kütük kelimesini kaba bulup/beğenmeyip ”yığın” olarak değiştirdik. Bunun da kötü bir çeviri olduğunu söyleyemeyiz.
Aslında HDD disklere hard disk denmesinin asıl nedeni, o dönemde var olan 5.25″ floppy, yani esnek disklerle bir tezat yaratılmak istenmesiydi. Dolayısıyla bunlara “sabit” değil, “sert” anlamında “hard” deniyordu. Dilimize bu tür terimleri sokmuş olmakla övünen büyüklerimiz biraz öngörülü olsalardı şimdi SSD’ye “sabit disk” demek çok daha uygun olacaktı. Gerçi SSD şekil itibarı ile disk bile değil.
Yukarıdaki bilgiler ışığında SSD disklerin sabit olmadığını düşünen arkadaşlarımı sevgiyle anıyorum. Kasalarında titreşim varsa sebebi fanlar olabilir. Konuyu bile bilmeyenlere iş yaptırıp sektöre hatalı terimler dayatan ve bir yıl sonra tam da öğrenmeye başladıklarında bu çocukları işten çıkararak yenilerini alıp hatayı sürdüren şirketleri buradan alkışlıyorum. “Sıvı hal” ve “gaz hal” diskleri çıkarsa sözümü geri alacağım.

