
Bulut verimerkezlerinde kullanılan sunucularda performanstan çok, kolayca bakım yapılabilmeleri, enerji verimliliği ve yenileri eklenerek genişletilmeleri önemli. Bir verimerkezinde fiziksel boyutlar da önem taşıdığı için sunucu rafları ile uyumlu olan ve anakart+işlemci+ bellek+ ağ arabirimi grubu ile modüler kuruluma izin veren ekipmanlar daha çok kabul görecek.
Bulut teknolojileri, verilerin parçalara ayrılıp aynı anda birden fazla yerde işlem yapılarak çözümlenmesi açısından şebeke veya kamu sistemleri ile benzerlik gösteriyor. Bulut mimarisinde donanım, yazılım ve hizmetler kullanıcıya ulaştırılıyor ve kullanıcı yalnızca kullandığı miktar kadar depolama ve uygulama ücreti ödüyor.
Apple, Google ve Amazon gibi şirketlerin modelleri gibi Bulut hizmetleri kişisel olabilir ya da hem maliyeti düşürmek hem de veri güvenliğini arttırabilmek için Bulut üzerinde yazılım platform ya da altyapı sunulara kurumsal amaçlı kullanılabilir. Hem mali, hem de pratik anlamda müşteriye ve servis sağlayıcılara faydası olan bu teknoloji önümüzdeki yıllarda yeni oyuncuların da sektöre katılması ile genişleyerek hem yazılım hem de donanım üreticileri için yeni bir kazanç kapısı haline gelecek.
Donanım üreticileri OEM sunucu, depolama cihazları ve işlemcilerden kazanırken yazılım şirketleri de ODM yazılım ve özel uygulamalarla ek kazanç elde edebilecekler.
Bankalar ve devlet birimleri gibi geleneksel sunucu müşterilerinin de önümüzdeki yıllarda hem bulut, hem de konvansiyonel sunuculardan oluşan melez bir sisteme geçmeleri bekleniyor. Ayrıca halihazırda kullandıkları OEM modelinden bekledikleri ideal ürün konfigürasyonunu alamayan mişterilerin sayısı çoğalıyor. Bunlar da genellikle Tayvan menşeli Quanta ve Wistron gibi şirketler tarafından sağlanan özelleştirilmiş ODM modellerine yöneliyorlar. ODM ve OEM şirketler genellikle birlikte çalıştıkları için her ikisine de hem fayda, hem de risk anlamına gelen bu durum, müşteriye hem daha kaliteli bir hizmet, hem de daha yüksek teknoloji ve performans olarak geri dönecek.

