
Çin’in son altın satın alma çılgınlığını konu eden yabancı basın, kendi teknolojisini üreten ancak klonlama yeteneğini daha yüksek yasaklar ülkesi Çin’in, 2011 yılının Kasım ayında Hong Kong’dan satın aldığı tam 102.779 kilogram saf altını uzunca bir süre haberlerine konu etmiş, büyük hacimli satın alımdan bir ay önce de ‘yalnızca’ 86.299 kilogram saf altını kasasına yerleştirdiğini özet geçmişti. CPM Group’un istatistiklerine bakıldığında 1995 ila 2000 yılları arasında altın tüketiminin tepe noktasına eriştiği görülürken yıllık altın talebinde izlenen düşüşün, 2001 yılından itibaren başlayıp 2007 yılına kadar sabit bir değerle devam ettiği görülüyor.
2008 yılına gelindiğinde ise pek çok finans uzmanı, Avrupa’nın resesyon: mali durgunluk dönemine girdiği hakkında yorumlarını ve kanıtlarını ortaya koymaya başladı ki bu Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika’da şahit olunan talep azalmalarını açıkça destekliyordu. Talepte meydana gelen daralma ve ekonomik durgunluğa bağlı olarak geçtiğimiz ay yayınlanan ECB raporunda yer alan altın fiyatlarının %10 oranında düşeceği bilgisi en çok Çin’in ilgisi çekmiş olmalı ki ülkenin altın ithalatında esaslı genişlemeler yaşandı.
Ortada tek bir şey var; altın takı üretim hacmi sabit, gelişmiş ülkelerdeki taleplerde daralma mevcut fakat asıl ilginç olan tüm bunlara rağmen elektronik endüstrisinin altına olan talebi gitgide daha çok büyümekte. İç direnci çok düşük olan altının, gümüşten sonra en iyi iletken olduğu çoğunuz tarafından bilinir, donanım meraklısı olanlarınız da anakartların bağlantı kalitesini artırıp, sinyal iletimini mükemmel kılmak, kayıp ve distorsiyonları önlemek amacıyla üreticilerin devre kartları üzerindeki bazı bağlantılarda altın kullandığını mutlaka duymuşsunuzdur, örneğin CPU ile iletişimi sağlayan pinler gibi. Ne yazık ki bu tip elektronik donanımlar demode olup atıldıklarında ya da arızalanıp elden çıktıklarında tasarımlarında yer alan altın, bileşenin geri dönüşüm sürecine sokulmaması ya da geri dönüşüm sürecinde altın’ın geri kazanılamaması nedeniyle atıl hale geliyor. Tabi bu sadece 1 anakart için değil, her yıl çöpe giden milyonlarca anakart ve benzeri donanım bileşenini hesaba katıyoruz burada.
Yine de altın hala hisse senedi veya benzer yatırım araçlarından daha popüler, güvenilir bir yatırım yapmak isteyen insanlar ellerindeki parayı altına yatırmayı tercih ediyor. New York altın borsasının önemli isimlerinden biri olan ve özel tasarlanmış altın takılarıyla bilinen TRAXNYC ile yapılan bir röportajda özellikle çevrimiçi takı satışlarında hissedilir düzeyde bir artış yaşandığı bilgisine erişiliyor.
Hammadde fiyatlarının işlerine ve diğer sanayi kollarına yansıdığını belirten TRAXNYC, 2004 yılında ilk mağazalarını açtıklarında ilk yıl için $50.000k gelir elde ettiklerini, 2011 yılında ise sadece 6 milyon dolar civarında satış rakamına ulaşabildiklerini bildirdi. İstikrarlı büyümelerinde yaşanılan sınırlamayı global krize eklemleyen firma, AB’nde 2008 yılında başlayan krizi izleyen üç yıl içerisinde satışların %50 oranında düştüğünü ve daha yeni yeni küçük çaplı toplanmalar başladığını ifade etti.
Altın değerlendikçe artan maliyetlerin altın takı sektörüne olumlu etkisi olmadığının altını çizen TRAXNYC yetkilisi, endüstrinin artık eskisi gibi olmadığını ve hammadde sıkıntısı yanı sıra kriz nedeniyle artan fiyatların büyük olumsuz yansımalara neden olduğu yorumunu getirdi üstelik içinde altın barındıran her şey için bunun geçerli olduğunu da ekledi.
Çin’in yüksek altın talebi nedeniyle altın piyasasında dört haftadır süren artışlar Avrupa’nın borç sorunlarının çözümünü zora soktu aynı zamanda Amerika’da da benzer sıkıntılar oluştu, sanmayın ki çeyreğin çeyreği benzeri çözümler orada da uygulanmadı. Alınan altın ayarı düşürüldü artık altın alamayan gümüş alır hale geldi. Asya ülkelerinin dar zamanda Avrupa ve Amerika’dan bol miktarlarda satın aldığı altının, takıdan çok donanım ve kablo üretiminde kullanıldığı düşünülüyor çünkü Asya ülkelerinin ihraç ettiği ürünler arasında direkt altından üretilen takılardan daha büyük bir pazara sahip olan altın içeren teknoloji ürünleri yer alıyor. Aklımızı karıştıran ve oldukça ilginç bulduğumuz bir diğer gelişme ise Çin’in dış ticaret hacminin ihracat bağlamında % 0.5 gerilerken aynı zamanda ithalatının da %15 gerilediğinin rapor edilmesi üstelik böylesine büyük hacimlerde altın girdisi varken??
Evet şimdi lojik devre kartlarında, mücevherlerde kendine yer edinen altın hakkındaki fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin, kişisel görüşleriniz konuya farklı açılardan bakmamızı sağlayabilir;
- Sizce altın fiyatı yükselmeye devam edecek mi?
- Şayet düşecek diyorsanız, hangi sebepten ötürü?
- Hala altın takılar alıyor musunuz? Yoksa fiyat etiketleri vitrin önünden kaçmanıza yetiyor mu?
- Donanım fiyatlarında artışa sebep olduğunu düşündüğümüz altın yerine donanımlarda kullanılmak üzere bir alternatif bulunabilir mi? Örneğin gümüş gibi?

