
ABD’nin 30 eyaletinde şubesi olan Nordstorm giyim mağazası, müşterilerinin mağazalarında nasıl alışveriş yaptıklarını, kimin neden alışveriş yapmadan çıktığını, nelerin ilgi çektiğini vs. öğrenebilmek için online alışveriş sitelerine benzer bir sistemini test etmeye başlamıştı. Bu sistem, müşterilerin cep telefonlarından yayılan WiFi sinyallerine kilitlenerek onları mağaza içinde takip ediyor.
Şirket sözcüsü Tara Darrow, bu uygulamadan haberdar edilen müşterilerin güvenlerinin sarsıldığını, şikayetler üzerine test uygulamasının Mayıs ayında sonlandırılmak zorunda kaldığını itiraf ediyor.
Nordstorm’un deneysel uygulaması, müşterilerin mağaza içinde ruh hallerinin ve davranışlarının nasıl ve neye göre değiştiğini, belirli bir alanda ne kadar zaman geçirdiklerini, bir ürünü satın almadan önce nelere dikkat edip ne kadar düşündüklerini belirlemeyi hedefliyor.
ABD’de Benetton, Mothercare, Family Dollar gibi birçok mağazanın ve zincirin bu uygulamaya başvurduğu ve bunları kullanarak mağazaların dekorasyonunu değiştirdikleri, özel kuponlar oluşturdukları biliniyor.
Müşteri tarafında ise kullanıcılar hernekadar elektronik mağazaların çerez, profil gibi online araçlarla veri toplamasına aldırmasalar da fiziksel ortamda bu tür davranışlara karşı büyük tepki gösterebiliyorlar. Bunlar devletin güvenlik sistemi adı altında telefonları ve veri akışını dinlemesine benzer bir tepki yaratıyor.
Nordstorm’un test uygulaması ile ilgili Facebook kullanıcılarından “haddini çok aşıyor” gibi yorumlar geliyor. Şirket bu verilerin anonim olarak toplandığını söylemiş olsa bile insanlar artık anonim verinin ne kadar anonim kaldığının bilincindeler.
California menşeli RetailNext mağazası ise aynı yöntemle farklı bir uygulama yapıyor. Eğer müşterinin telefonu bir WiFi noktası arıyorsa WiFi hizmeti veren mağaza -bağlantıyı gerçekleştirmese bile- müşterinin konumunu 300 metrelik bir alanda anında tespit ederek izlemeye başlıyor. Mac adresleri sayesinde daha önce mağazaya gelmiş müşterileri de bu yolla belirleyebilen sistem, kimsenin alışveriş yapmadan çıkmaması için gerekli değişiklikleri yapabiliyor. Mağaza ayrıca sinyal gücüne göre müşterinin mağaza içindeki hareketini de haritalandırarak davranışını büyük ölçüde modelleyebiliyor.
Bir başka uygulama da mağazalarda güvenlik kameraları ile gerçekleştiriliyor. 1500 dolarlık stereoskopik kameralar, yetişkin ve çocukları birbirinden rahatlıkla ayırt edebiliyor, mağazanın farklı bölgelerindeki yoğunluğu algılıyor ve kişilerin sayısını belirleyerek kaç adet kasanın açılması gerektiğine karar verebiliyor.
Londra menşeli Realeyes firmasının ürettiği bir sistem, yüz hatlarından müşterilerin mazağa içindeki memnuniyetlerini, kasalarda ödeme yaparken hissettiklerini az çok belirleyebiliyor. Rusya menşeli Synqera şirketi ise aynı yolla pazarlama mesajları gönderebilen bir sistem sunuyor. Bu sistem, örneğin huzursuz olduğunu farkettiği 30′lu yaşlardaki bir müşteriye Cuma akşamüstü bir şişe viski alması için öneride bulunabiliyor.
New York’ta Nomi, eğer gönüllü olur da mağazaya kişisel bilgilerinizi teslim ederseniz bir adım ileri gidiyor ve mağazaya girdiğiniz anda sizi tanıyarak her gelişinizde alışverişinizi kaydediyor. Böylece bir sonraki ziyaretinizde size ihtiyacınız olabilecek ürünleri, nelerin ilginizi çekebileceğini, dün akşam ziyaret ettiğiniz web sitesinde gördüğünüze benzer bir ürünü size önerebiliyor.
Kullanıcılar, cep telefonu ve kişisel bilgiler yolu ile gerçekleştirilen bu sistemlerin akıllıca olduklarını düşünseler bile kendilerinin bu yolla takip edilmelerinden pek hoşlanmıyorlar.

