
Wake Forest üniversitesi profesörlerinden Errin Fulp, kendi tasarladığı dijital karıncaları elektrik şebekesine salarak ağları virüslerden korumayı amaçlıyor.
Elektrik şebekelerine entegre olan dijital ağlar üzerinden yapılan veri alışverişi, Amerika’da “smart grid” olarak adlandırılıyor ve hemen hemen tüm tesislerin birbirleri ile iletişim kurmalarına olanak tanıyor.
Bu sistem işe yararsa kanalizasyon sistemlerinden üretim ve toplu taşıma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda kullanılabilecek. Elektrik şebekeleri, diğer sistemlere oranla sanal saldırılara karşı daha korunmasız. Bu şebekelerin birbirine bağlı olmaları da saldırıların daha hızlı ve kontrolsüz yayılmalarına yol açıyor.
Ağınız bir elektrik şebekesine bağlandığı anda sanal saldırılar giriş yapabilecekleri fiziksel bir kapı buluyorlar. Kesişme noktalarını kullanarak tüm şehrin elektriğini kesmek, metro sistemlerini bozmak mümkün.
Fulp, dijital karıncaların bilgisayar ağları üzerinde gezinerek bilgisayar virüsleri gibi tehditleri kontrol edeceklerini, bulduklarında ise o noktaya bir karınca ordusu toplayarak gerçek operatörlerin (insanların) dikkatini o noktaya çekebileceklerini söylüyor: “Amaç, binlerce farklı tipte karıncayı şebekeye salıp her grubu farklı tehditlere karşı eğitmek”.. Şebeke içinde geznirken gerçek karıncaların doğada koku izleri bırakmalarına benzer dijital izler bırakarak ilerleyecek olan dijital karıncalar, bir tehditle karşılaştıklarında daha yoğun bir “koku” bırakmaya programlanacaklar. Daha yoğun bir dijital iz, daha çok dijital karıncanın o noktaya üşüşmesini sağlayacak ve potansiyel bir dijital enfeksiyon sinyali verecek”
Fulp ve ekibinin buldukları sistem, küçük ölçekte başarı göstermiş. Grup şimdi projenin daha geniş bir alanda işe yarayabilmesi için çalışmalar yapıyor. Matrix’e bağladığımızın resmidir.

