Nazilerin, saygı duyulan nadir askerlerinden biri olan General Himmler, “tembelleri askere alırım, çünkü onlar zafere giden en basit yolu bulabilirler.” demişti. Bu, tarihin en büyük askeri taktik ustalarından birinin, basitlikteki hata olasılığının az olmasını yüceltmesiydi. 1.Dünya Savaşında, savaş süreci içerisinde habire gelişen, pek çok farklı ünitelerin eklenmesiyle giderek Voltran’a dönüşen birliklerin karşılaştığı cephelerde, yönetim ve koordinasyon zaafiyetleri ortaya çıktığını, savaşın uzadığını ve sonuçsuz kaldığını, dahası karşılıklı hatalar nedeniyle, kimse kazanmasa bile herkesin kaybettiğini farketmişti. II.Dünya Savaşında eriştiği Generallik rütbesine rağmen, bu tespitini anlatamadı ve Orta Avrupa ile Pasifik’teki savaşların hepsi, Dünya Askeri Tarihine kazananın olmadığı ve nasıl savaşılmaz sorusuna cevaplar olarak geçti.
Görünen o ki Facebook da aynı kaderi yaşamak üzere; kurulduğu günden bu yana, sosyalleşme ihtiyacını en kolay yoldan gideren bir araç olarak Facebook, çok hızlı bir şekilde üye sayısını artırdı. Ancak, ilk başta sadece profil sayfalarından oluşan web sayfası, giderek uygulamalar, tüzel kişilik sayfaları, gruplar şeklinde dev bir portala dönüştü. Öyle ki içinde bilgisayar dünyasında var olan hemen hemen her kodu kullanan karmaşık bir yapıya ve bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak da teknik hatalar zincirine sahip oldu. Bunun yansıması ise, 1 milyarın üzerindeki üye sayısında 2013 Şubat ayında başlayan küçülme: ABD’de %4 azalma ile 6 milyon kişi, İngiltere’de ise %4,5 azalma ile 1,4 Milyon kişi, Facebook hesabını kapattı. Dünya genelinde ise Şubat 2013 içerisinde 20 milyon kişi Facebook hesabını kapattı. Hesap dondurmalar, bu sayılara dahil değil.
Benzer bir kötü sonucu, daha önce Myspace ve Yahoo yaşamıştı; Facebook ile ortak noktaları, karmaşık portal yapıları.
Oysa diğer sosyal medya siteleri, daha düşük hızda gelişmelerine rağmen, kayıp vermiyorlar. Twitter, basit, hızlı, insanı ve bilgisayarı yormayan yapısıyla yoluna emin adımlarla ilerliyor.
Basit olmayan yapının tek dezavantajı, paylaş linkine bastığınızda gelmek bilmeyen önizleme ve buton değil; çok fazla sayı ve türde uygulama olması, bunların bazı kötü kabul edilebilir eylemlerinin, kafası karışan kullanıcı onayıyla yapılabilmesini sağlıyor. Beğenilen belirli bir uygulama, arkadaş listenizdeki herkese, sizin adınıza mesaj gönderebilirken, cep telefonunuzu da Facebook’a eklemişseniz, bir anda cep telefonu rehberinizde internet bile kullanmayan akrabalarınıza/arkadaşlarınıza mesaj göndermeye başlayabiliyor. Bunlar olayın en masum tarafı; virüs, ajan uygulamalar, sistem bombaları, truva atları gibi kötü niyetli yazılımlar bile Facebook sayfa ve uygulamaları arasına gizlenebiliyor.
