ABD Adalet Bakanlığı, Adobe’ye karşı tüketicileri erken sonlandırma ücretini gizleyerek ve aboneliklerini iptal etmelerini zorlaştırarak aldatmakla suçlayan bir dava açtı. Pazartesi günü açılan davada Adalet Bakanlığı, “Adobe’nin, en karlı abonelik planına tüketicileri açıkça önemli plan şartlarını açıklamadan kaydederek tüketicilere zarar verdiğini” belirtti.
İddialar ve İddia Edilen Uygulamalar
Hükümet, Adobe’nin tüketicileri “yıllık aylık ödemeli” abonelik planına yönlendirdiğini ve bu planın ilk yılında iptalin yüzlerce dolara mal olacağını bildirmediğini savunuyor. Aboneliği iptal etmek isteyen abonelere erken sonlandırma ücretinin yalnızca iptal girişiminde bulunduklarında açıklandığı, bu ücretin ise aboneliklerini artık istemeyen tüketicileri tuzağa düşürmek için güçlü bir tutma aracı haline getirildiği iddia ediliyor.
Adobe’nin Tepkisi
Adobe, iddiaları mahkemede çürütmeyi planladığını belirtti. Adobe’nin Genel Danışmanı ve Baş Güven Yetkilisi Dana Rao, “Abonelik hizmetleri, kullanıcıların ihtiyaçlarına, zaman çizelgesine ve bütçesine en uygun planı seçmelerini sağlamak için uygun, esnek ve maliyet etkilidir” dedi. “Önceliğimiz her zaman müşterilerimizin olumlu bir deneyim yaşamasını sağlamaktır. Abonelik anlaşmalarımızın şart ve koşullarında şeffafız ve basit bir iptal sürecine sahibiz.”
Hukuki Talepler
DOJ’nin şikayeti, Adobe’nin tüketicileri korumak için tasarlanmış federal yasaları ihlal ettiğini belirtiyor. Hükümet, “tedbir kararı, sivil cezalar, adil parasal tazminat ve diğer rahatlamalar” talep ediyor. Adobe, 2012 yılında abonelik modeline geçerek tüketicilerin şirketin yazılımlarına erişim için düzenli bir ücret ödemesini zorunlu hale getirdi. Daha önce, kullanıcılar şirketin yazılımlarına tek seferlik bir ücret ödeyerek erişebiliyordu. Abonelikler, şirketin gelirinin büyük bir kısmını oluşturuyor. Federal Ticaret Komisyonu da benzer bir davayı geçen yıl Amazon’a karşı açmıştı ve Amazon’un Prime hizmeti müşterilerinin aboneliklerini iptal etmelerini bilerek zorlaştırdığını belirtmişti.
Bu dava, tüketici haklarını korumaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor ve sonuçları merakla bekleniyor.